ESTONYA FERİBOTU SENDROMU

21 Temmuz 2019 tarihli yazım: Yeşilköy / İstanbul

*Estonya Feribotu Sendromu...*

Günaydın iyi Pazarlar...Bugün size büyük bir ihtimalle daha önce duymadığınız bir konudan Estonya Feribotu Sendromundan bahsedeceğim.

1980 yılında Almanya MayerWerft tersanesinde inşa edilen Estonya Feribotu battı 852 yolcu öldü.137 kişi bu kazadan kurtuldu.Kıyıya yakın bir mesafede su alması nedeniyle yatarak batan feribot,gemi mühendisleri tarafından aileleriyle görüşüp geçmişlerini incelediler.

Ölenlerin %98’inin çok iyi yüzme bildiklerini belirleyen uzmanlar son olarak kazadan kurtulanlarla görüştüler.Ortaya çıkan sonuç şuydu:

Feribot 28 Eylül gece 00.50’de sert dalgalar nedeniyle su almaya başladı.Feribota giren sular 50 cm yüksekliğe ulaştı ve feribot yan yatmaya başladı.

Su miktarının artmasıyla birlikte tahliye işlemi başladı. Ancak 987 yolcudan sadece 137’si su almaya başlar başlamaz feribotu terk etti. Geri kalan 852 yolcu ise, gemi kaptanının “Panik yapmayın; dünyanın en güçlü feribotundasınız” sözlerine kanarak su boşaltma işlemini izlediler.

Saatler ilerledikçe feribot daha da yattı ama 852 yolcu izlemeye devam etti saatler 01.50’de tamamen sulara gömüldü.Feribotun su aldığını ve yan yatmaya başladığını görmelerine rağmen son saniyeye kadar izleyenler psikoloji ders kitaplarında “Estonya Feribotu Sendromu” olarak yeralmıştır.

Halen o insanların davranış şekillerine psikoloji bilimi mantıklı bir açıklama getirememiştir.

Ekonomik göstergeler, şu hali ile Güzel ülkemizin durumunun hiç de iç açıcı olmadığını gösteriyor; sadece yapılan tüketim ve insanların yastık altından piyasaya çıkardıkları son yastık altı paralar; kredi kartlarından çekilen ve diğer kredi kartlarına yatırılan paralar İle yaratılan sanal işlem hacmi ile ayakta durmaktadır.( Türkiye’de son 5 yılda kredi kartı sayısı yüzde 16 artarak 66.7 milyona ulaşırken ; işlem hacmi yüzde 44 artarak 350.2 milyon işleme ulaşmıştır.) Ekonomik göstergelerin sağlıklı olmadığı sadece olması gerektiği kadar kamuoyu İle paylaşılması konuları bu yazının konusu değil.

Türkiye Cumhuriyeti’ nin güzel insanlarını bir araya getirip samimi bir şekilde kucakladığınızda ; hak ve adalet kavramalarını gerçek anlamda uyguladığınızda bu ülkenin su almasını engellerseniz.

Ekonomik politikalar ancak halkın tam desteği ile başarılı olabilir.

Aksi durumda;Bir gün Estonya Feribot Sendromu’nu inceleyen davranış psikolojisi uzmanları, Türk insanının rahatlığını ve cesaretini de analiz edeceklerdir.

Selçuk Şağban